Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, Konya’da çiftçilerin maliyetini kurtarmayacağı için tarlasına biçerdöver sokmadığını bazı üreticilerin ise tarlalarında hayvanlarını otlattığını söyledi.
Bayraktar, şabatta Mersin, Adana ve Hatay’da, martta Manisa başta olmak üzere tüm Ege Bölgesi’ni etkileyen zirai don hadiselerinin tarımsal üretime zarar verdiğini belirtti.
Ardından nisandaki 65 ili etkileyen ülke çapında zirai don ve mayıs ayında birçok bölgede meydana gelen dolu yağışıyla karşı karşıya kalındığına dikkati çeken Bayraktar, tüm bunların üstüne, hasadın başlamasıyla çiftçilerin bir de kuraklık afetinin sonuçlarıyla yüzleştiğini söyledi.
Ülkede kış yağışlarının mevsim normallerinin yüzde 32, geçen yılki kış yağışlarının ise yüzde 27 altında olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
"Yağış azlığının yanı sıra kış aylarında sıcaklıklar da mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşmiştir. 2025 yılı ocak ayı son 55 yılın en sıcak üçüncü ocak ayı olmuştur. Kış aylarının kurak ve sıcak geçmesi sebebiyle ilkbahar yağışlarının kritik hale geldiğini, Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere ülkenin birçok bölgesinde kuraklık yaşanabileceğini daha önceki değerlendirmemde ifade etmiştim. Ne yazık ki ilkbahar yağışları da istenilen seviyede gerçekleşmemiş ve tahıllarda verim kayıpları meydana gelmiştir. Nitekim Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde buğday, arpa ve mercimekte yaklaşık yüzde 80 oranında verim kayıpları görülmektedir. Özellikle Şanlıurfa’da kuru alanlarda arpa üreten çiftçiler maliyetini kurtarmayacağından tarlasına biçerdöver sokamamıştır."
- BUĞDAY VERİMİNDE DÜŞÜŞ
Türkiye arpa üretiminin yüzde 11’inin karşılandığı Konya’da arpa hasadının başladığını aktaran Bayraktar, "Normalde dekara en az 250-300 kilogram olması gereken verimin dekara 50 ila 150 kilogram arasında değiştiği görülmüştür. Konya’da da çiftçiler maliyetini kurtarmayacağı için tarlasına biçerdöver sokmamakta, bazı çiftçiler ise tarlalarında hayvanlarını otlatmaktadır. Konya’da hasadı haziran ayının sonunda başlayacak olan buğdayda da verim kayıpları olacağı aşikardır." dedi.
Yalnızca Konya özelinde değil, İç Anadolu’nun genelinde tarımsal kuraklık söz konusu olduğunu dile getiren Bayraktar, "Çankırı, Aksaray, Karaman, Kırıkkale ve Kırşehir illerinde normalde dekara 300-350 kilogram olan arpa verimi 50-150 kilogramlara kadar düşmüştür. Buğday veriminde de aynı oranda düşüş görülmektedir. Maliyetini kurtarmayacağından birçok çiftçi tarlasına biçerdöver sokmamaktadır." dedi.
Kuru tarım alanlarında kuraklık nedeniyle yaşanan bu verim düşüklüğünün yanı sıra sulu tarım alanlarında da verim kayıpları olacağını belirten Bayraktar, şunları söyledi:
"Sulu tarım yapan çiftçiler sezonda 2-3 sulama yapıp gerisini yağmur takviyesine bırakmaktadırlar. Bu sezon yağmur takviyesinin gelmemesi az da olsa sulu alanlardaki verimi de etkileyecektir. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri Türkiye buğday üretiminin yüzde 55’ini, arpa üretiminin ise yüzde 61’ini karşılamaktadır. Böylesine önemli üretim bölgelerinde yaşanan verim kayıpları endişe vericidir. Yalnızca bu bölgelerde değil ülkemizin birçok bölgesinde çiftçilerimiz tarımsal kuraklıkla karşı karşıya kalmışlardır. Kuraklık neticesinde verim düşmekte, bu da çiftçilerimizin gelirlerine yansımaktadır."
- HUBUBATTA FARK ÖDEMESİ DESTEĞİ
Türkiye’de buğday üretiminin yüzde 62,1’i, arpa üretiminin ise yaklaşık yüzde 76,5’inin kuru şartlarda yapıldığını vurgulayan Bayraktar, "Yani buğday ve arpa üretimi, suluda üretimi olan diğer ürünlere göre iklim şartlarından daha fazla etkilenmektedir. Hasadın hızlanmasıyla birlikte buğday ve arpa rekoltesi beklentilerin altında kalacaktır." ifadesini kullandı.
Bayraktar, bu yaşananların yüksek olan üretim maliyetini daha artırdığını belirterek, şöyle devam etti:
"Üreticilerimiz de üretimde yaptığı masrafların, verdiği emeğin ve döktüğü alın terinin karşılığını almak istemektedirler. 8859 sayılı tarımsal desteklere ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararının 2. Maddesinin 11. Fıkrasına göre, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın üretimde sürdürülebilirliği sağlamak ve gelir kayıplarını telafi edebilmek amacıyla hangi ürüne ne kadar fark ödemesi desteği verileceğine karar verme imkanı bulunmaktadır. Bu sene yaşanan doğal afetler nedeniyle üreticilerimizin gelir kaybı yaşamaması için özellikle hububatta fark ödemesi desteği verilmesi önemlidir. Hububat üreticilerimiz için yapılacak yardım ve fark ödemesi ekim döneminden önce çiftçilerimizin ellerine geçmelidir ki mağduriyetleri giderilsin."
Yorumlar
Kalan Karakter: