CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, sokak hayvanlarını uyutmak yerine çoğalmalarının önlenmesi gerektiğini söyledi.
Gürer, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, dünyada sokak hayvanları ile oluşan sorunlara karşı genelde öldürerek denge sağlama uygulamaları gerçekleştirildiğini belirtti.
2004 yılında yapılan düzenleme ile belediyelere verilen kısırlaştırma sorumluluğu kısmi olarak olumlu bir sonuç yaratsa da uygulama farklı nedenlerle aksadığı ve sonuçta hayvanların toplanıp başıboş alanlara terk edilmesi gibi uygulamaların yaşandığını vurgulayan Gürer, şunları kaydetti:
"Süreç çok boyutlu ve sorunlu bir duruma ermesi ile de konu tekrar kamuoyu gündemine gelmiş ve yeni bir düzenleme için de kanun teklifinin Mecliste olduğu ifade edilmektedir. Türkiye genelinde özellikle pandemi süreci sonrası sokak hayvanı sayısının arttığı belirtilmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 milyon civarında başıboş sokak köpeği olduğunu tahmin ettiklerini, resmi rakamın ise 2 milyon olduğunu, her yıl bu rakamın yükseldiğini ve kuduz tehdidinin de aynı oranda büyüdüğünü söyledi. 2023 yılında kuduz riski temas sayısının 428 bine yükseldiğini belirtti."
Üremede bir artışın olduğu ve kısırlaştırma faaliyetlerinde yeterli çalışmaların sağlanamadığının görüldüğünü belirten Gürer, şöyle devam etti:
"Özellikle erken saatlerde aracı olmadan işe ve okula gidenler, yaz saati kış saati uygulamasından vazgeçilmesi ile gün ağarmadan sokağa çıkanlar, servissiz okula giden çocuklar, sokak hayvanları ile yaşadıkları olumsuzluklar nedeniyle kamuoyu gündemine gelmektedir. Sokak köpeklerinin belediyelerce toplanması, sahiplenilmesi, ardından 30 gün içinde sahiplenilmeyen köpeğin uyutulması yeni düzenlemede yer alacağı ifade ediliyor. Uyutma olayına CHP olarak karşıyız, ancak bu sorunun çözümü için de hayvanları yok etmeden kısırlaştırma başta olmak üzere yöntemler geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda bir fon oluşturulması ve bu kaynağın yalnızca bu amaçla kullanılması esas alınmalıdır. Bağış yolu ile toplanan paraların dahi yerine ulaştırmada sorunlu olduğu göz önüne alındığında, iktidarın bu bağlamda bağlayıcı ve kesin bir fon kullanım düzenlemesi oluşturması şarttır."
"Doğanı öldürmek değil, doğmasını engellemek yönünde düzenlemeler sağlanmalıdır." diyen Gürer, "Kanunda kurallar konarken uyulmaması durumunda yaptırımlar da yer almalıdır. Bakımevi ve kısırlaştırmada belediyelere gereken destek sağlanıp oluşturulacak fondan aktarılacak kaynakla bu sorunu çözmeyen belediyeler için de zorunluluklar getirilmelidir." diye konuştu.
Gürer, şöyle devam etti:
"Merdiven altı cins hayvanların üretimi ve yurda kaçak hayvan sokulması, çocuklara karne hediyesi diye alınan cins hayvanların bir süreç içinde terk edilmesi bu sorunun farklı bir yönüdür. Kent merkezlerinden dağ, taş, ıssız alanlara köpek bırakılması, yol boylarında bakımsız ve ölüme terk edilmiş hayvanlar olarak rastlanır bir durum haline gelmiştir. Kendi bölgelerinden hayvanları başka bölgelere bırakmalar dahi görülür olmuştur. Kuduzun asıl taşıyıcısı olan kurt, çakal, sırtlan, yarasa vb. hayvanların bulunduğu alanlarda başıboş sokak hayvanlarının salınması soruna neden olmaktadır. Kuduz köpek ana kaynaklı bir sorun değildir.
Bu süreç bir seferberlik mantığı ile ele alınıp ülke genelinde her yerde aynı anda başlatılması sağlanmalıdır.
Sokak köpeklerinin hepsi aynı oranda saldırgan değildir. Sınırlı sayıda saldırgan hayvan sokaklardadır. Saldırgan sayılabilecek köpekler bakımevine alınırken, diğer sokak hayvanlarının kısırlaştırılması sağlanabilmeli, uyutma düşüncesinden vazgeçilmelidir. Yurda kaçak hayvan girmesi önlenmeli ve cins hayvanların da sokağa bırakılmasının önüne geçecek düzenlemeler getirilmelidir."
Yorumlar
Kalan Karakter: