Ulusal Süt Konseyi (USK) Başkanı Hamit Can, 7'den 70'e her yaşta herkese faydalı olan sütün her gün bir bardak içilmesini önererek, "İçemiyorsak her gün bir kibrit kutusu kadar peynir yiyelim, yoğurdu eksik etmeyelim" dedi.
Ulusal Süt Konseyi ve Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi işbirliğinde 1 Haziran Dünya Süt Günü, fakültenin hayvan çiftliğinde kutlandı. Emir-Koop İlkokulundan gelen 1. sınıf öğrencileri çiftlikte sütün kaynağını görme fırsatı buldu.
Burada ineklerin arasında bir firmanın getirdiği sütten içen minikler, büyükbaş hayvanları sevdi, sütün nasıl sağıldığını gördü.
Programa katılan Eker Süt Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı da olan Hamit Can, doğanın insanlığa sunduğu en önemli nimetlerden olan sütünyaşamdakı yerini kutlamak için çocuklarla bir araya geldiklerini söyledi.
1 Haziran Dünya Süt Günü'nün insan ve toplum sağlığı ile ekonomi açısından taşıdığı önemi anlatmak için önemli fırsat olduğuna dikkati çeken Can, şöyle konuştu:
"Süt yaşamın kaynağı, doğanın mucize içeceği. Vitamin ve minarel içeriğiyle vazgeçilmez besin kaynağı. Her gün içilen bir bardak süt, yeni neslin geleceğinin sağlam temeller üzerinde yükselmesini sağlayacaktır. Böylesine önemli bir ürünü üreten çiftçilerimizi de unutmamak gerekiyor. Her gün sabah 05.00-06.00'da kalkıp, hayvancılık yapanlar sütleri sağıp uygun şartlarda endüstriye ulaştırma telaşındalar. Kolay değil gerçekten büyük bir görevi üstleniyorlar. Süt endüstrisinin sürdürülebilir şekilde ham maddeyi işleyip tüketicilere ulaştırması da kolay değil. Onlar da bir teşekkürü hak ediyorlar."
"Mottomuz; her yaşta insan için günde bir bardak süt içelim. İçemiyorsak her gün bir kibrit kutusu kadar peynir yiyelim, yoğurdu eksik etmeyelim" diyen Can, süt ve ürünlerinin 7'den 70'e her yaşta herkese faydalı bir ürün olduğuna dikkati çekti.
- SÜT ÜRETİMİNDE DÜNYADA SÖZ SAHİBİYİZ
Can, Türkiye'nin yöresel peynir çeşitliliği bakımından çok zengin bir ülke olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Çeşitli kaynaklara göre Türkiye’de yaklaşık 200 farklı peynir çeşidi üretilmektedir. Ancak bu zenginliğe rağmen, çok az sayıda peynirimiz uluslararası pazarda ticarileşebilmiştir. Bu konuda dünyaca ünlü Rokfor, Parmesan ve Comte gibi peynirler örnek gösterilebilir. Öyle ki, vatandaşlarımız bu peynirleri hiç tatmamış olsalar dahi isimlerine aşinadır. Özellikle Parmesan, dünya genelinde ismi en çok bilinen peynirler arasında yer almaktadır. Bu bilinirlik, uzun yıllara yayılan sistematik bir tanıtım ve markalaşma sürecinin ürünüdür.
Türkiye’de bu peynirlerle kalite anlamında yarışabilecek çok sayıda yöresel peynirimiz olmasına rağmen, uluslararası tanıtım ve ticarileştirme noktasında arzu edilen başarıyı henüz elde edemedik. Bu bağlamda Ezine peynirinin ve yakın dönemde Erzincan tulum peynirinin Avrupa Birliğinden coğrafi işaret tescili almış olması, sektörümüz adına oldukça sevindirici bir gelişmedir. Bu tür kazanımlar, hem markalaşma yolunda atılmış önemli adımlar hem de yöresel değerlerimizin korunması açısından büyük önem taşımaktadır."
Türkiye'nin, süt üretiminde hem güçlü bir üretici hem de güçlü bir tüketici konumunda olduğuna dikkati çeken Can, "Ülkemiz, dünyanın en büyük 9'uncu süt üreticisi olup Avrupa’da ise 3'üncü sıradadır. Peynir ihracatında da dünya genelinde önemli bir yere sahibiz. Ancak genel süt ürünleri ihracatımıza bakıldığında, geçtiğimiz yıl 490 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. Bu rakam, üretim hacmimize kıyasla düşük kalmaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden biri ise iç tüketimin oldukça yüksek olmasıdır. Türkiye’deki 85 milyonluk nüfusun yanı sıra her yıl ülkemizi ziyaret eden 60 milyonu aşkın turistin de süt ve süt ürünleri tüketimine önemli katkı sağladığı unutulmamalıdır." dedi.
- "BEYAZ ALTINDIR"
Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Ulusal Süt Konseyi Araştırma ve Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hakan Üstüner ise çoğunlukla okullarda yapılan kutlamayı bu kez işin kaynağında gerekleştirmeyi uygun gördüklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Dünya Süt Günü dolayısıyla biz çocukları Araştırma ve Uygulama Merkezine çağırdık. İstedik ki; sütün üretildiği inekleri görsünler. Sütün nasıl sağıldığını görsünler, öğrensinler istedik. Burada sütün üretimini gördüler hem de sütü üreten fabrikayla tükettiler. Çocukların, marketten alınan sofraya gelen sütün asıl üretildiğini görmeleri çok önemli. Süt, çok önemli hayvansal protein kaynaklarından birisi. Yaşlılar için kemik problemleri yaşanmaması için önemli."
Bir bardak süt içen herkesin üreticiyi hatırlamasını arkasındaki emeği görmesini ve Dünya Süt Günü'nün önemini vurgulamaya çalıştıklarını aktaran Üstüner, "Güçlü toplulm, sağlıklı insanlarla güçlü üreticilerle olur. Bunun da temeli süttür. Süt sadece içme sütü olarak değil birçok üründe kullanılan beyaz altındır." dedi.
- 1 HAZİRAN DÜNYA SÜT GÜNÜ
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından alınan karar doğrultusunda her yıl 1 Haziran, Dünya Süt Günü olarak kutlanmakta; bu tarihi kapsayan hafta ise Dünya Süt Haftası olarak kabul edilmektedir. Sütün insan sağlığı açısından önemine dair farkındalık yaratmak ve süt sektörünün ekonomik ve toplumsal katkılarına dikkat çekmek amacıyla bu özel gün, dünyanın pek çok ülkesinde çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.
Dünya Süt Günü’nün 1 Haziran olarak belirlenmesinin temel nedeni, birçok ülkede bu tarihte halihazırda sütle ilgili kutlamaların yapılmakta olmasıdır. İlk yıllarda Mayıs ayı içinde kutlanan bu özel gün, Çin gibi bazı ülkelerde aynı dönemde çok sayıda özel gün olması nedeniyle daha sonra 1 Haziran tarihine sabitlenmiştir. Günümüzde bazı ülkelerde yalnızca 1 Haziran günü kutlanırken, bazı ülkelerde ise bu tarihi kapsayan hafta boyunca etkinlikler düzenlenmektedir.
Yorumlar
Kalan Karakter: