BURSA - Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa'nın artık su şehri olmadığını belirterek, "Uludağ'a 20 santim kar yağdı diye oraya çıkıp oyun oynuyor tiktok'tan seviniyorlar. Bursa bu mu?" dedi.
Bozbey, Gökdere Millet Bahçesi'ndeki Bursa Tarımsal Ürünler Tanıtım ve Eğitim Merkezinde (BUTATEM) Toprak Ana Günü" temasıyla düzenlenen "Bursa Tarım Şenliği"ne kortej yürüyüyüşle geldi.
"Yerelde Üret, Yöreseli Koru" sloganıyla gerçekleştirilen şenlikte halk oyunları gösterisi sunuldu ardından protokol konuşmalarına geçildi.
Kırsalda tarımla uğraşanların yaş ortalamasının 60 olduğuna dikkati çeken Bozbey, gençlerin tarımdan gelecek umut etmelerini, ailesinin yaşamını sağlayacak geliri kazanabileceklerine inanmasını istediklerini kaydetti.
Hollanda'nın Konya kadar toprağa sahip olmasın rağmen 120 milyar dolar civarında tarım ihracatı bulunduğunu dile getiren Bozbey, "Biz niye yapamıyoruz. Biz aslında yakın zamana kadır düyada kendi kendine yeten ilk 7 ülke arasındaydık. Ne oldu da bugünlere geldik." dedi.
Büyükşehir Belediyesi olarak tarıma ve üreticilere destek verdiklerini anlatan Bozbey, gençleri o alanda mutlu edecek, gelecekle ilgili kaygı duymayacak hale getirmek zorunda olduklarını söyledi.
- "Çiftçiye destek vermek boynumuzun borcu"
Tarımsal üretim biterse başka ülkelerin zeytinine, peynirine ve buğdayına muhtaç olunacağını vurgulayan Bozbey, şöyle konuştu:
"Makineyi yiyemezsiniz. Makine de araba da üretilem ama öncelik sıralamasında tarımı gerilerde bırakmalayım. Pandemi bazı şeylere çok net gördük. Gıdaya ve enerjiye erişimde çok ciddi sıkıntılar yaşadık. Toprağın kıymetini o zaman anladık. Birçok insan bir dönüm yer alayım da ekeyim biçeyim o üründen faydalanayım derdine düştü. Aile işletmelerimizi geliştirmeye yönelik projeler hazırlıyoruz, hayata geçiriyoruz."
"Çiftçiye destek vermek boynumuzun borcu" diyen Bozbey, "Çünkü toprağı koruyorlar sahip çıkıyorlar ve ülkemizin geleceğine katkı sağlama mücadelesi veriyorlar." ifadesini kullandı.
- "Çimleri içme suyuyla suladık"
Bozbey, yıllardır büyük parkların, bahçelerin sulamasında içme suyu kullanıldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti.
"Doğancı Barajı'ndan aldığımız, getirip Doburca'da arıttığımız suyla parklarımızı suladık. İçme suyunu arıtma tesisinden geçirdiğimiz sularla çimleri, ağaçları suladık. Bundan büyük çoğunlukla vazgeçtik daha doğru işler yapıyoruz. Kuraklık bugünün sorunu değil. Aslında dün belliydi. Bilim insanları yıllardır bunları anlattılar. İklim değişikliklerinin sonuçlarını hep dile getirdiler. Yöneticiler anladı mı anlamadı. 'Bursa su şehri' deniliyordu artık su şehri değil. Kim yaptı bunu insanlar yaptı. Ülkemizin geleceğini de iyi planlayamadık. Marmara'ya 30 milyonu yığdık, sanayiyi insanları buraya getirdik. Tarım alanlarını kirlettik yetmedi haayı kirlettik."
- "Uludağ'da kar yağdı diye oynuyorlar"
Bozbey, "Uludağ'a 20 santim kar yağdı diye oraya çıkıp oyun oynuyor tiktok'tan seviniyorlar. Bursa bu mu? İnsanların kendine yaptığına bakın." dedi.
Kent olarak gri su uygulamaların yaşamın bir parçası haline gelmesi gerektiğini vurgulayan Bozbey, şunları söyledi:
"Bununla mı kalacağız. Hayır. Tarımda ürün değşikliklerini önümüze koymamız lazım. Tarımda eğitim çalışmaları yapıyoruz. Bilinçli tarım önemli. Sulamayı, toprağın nasıl korunduğunu bileceğiz. Fazla suya ihtiyaç duyan çok suya ihtiyaç duyan ürünlerden Bursa olarak yavaş yavaş uzaklaşacağız. Suya az ihtilaç duyan ürünlere yönelmeliyiz."
- "Çınarcık Barajı da yetmeyecek"
Bozbey, içme suyunun sağlandığı 2 barajdaki su miktarının ortalamaların çok altında olduğuna dikkati çekerek, "Yeni barajımız onun da havzası belli. 2-3 sene ya da 4-5 ene sorun olmayacak ama aynı kuraklık sürerse o da yetmeyecek Çınarcık da yetmeyecek. Alternatif kaynakları düşünerek hareket etmeliyiz. Tüketimde de radikal değişikliklere gitmeliyiz. Ürün değişikliği ise ürün değişikliği yapacağız, çiftçimizi koruyarak bunu yapacağız." diye konuştu.
Bursa Ovası'nın kaybedildiğini belirten Bozbey, "Bursa Ovası, toprak kalitesi açısından Türkiye'de en verili ovalardan birisildi. Bu toprakların yok edilmesine göz yumduk." dedi.
Bozbey, çiftçiye gübre, mazot, ilaç, sulama borusu gibi desteklerinin süreceğini belirterek, üretilen ürünlere pazar bulma konusunda da çalışmalar yapacaklarını kaydetti.
- UYMSİB Başkanı Yazgan: "Tarım olarak bittik"
Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Başkanı Senih Yazgan, ülke tarımının son 20 yılda hiç bu kadar kötü olmadığını söyledi.
Tarımın bir ülkenin temel unsunlarından birisiyken; gelinen gün itibarıyla üretimden vazgeçmiş üretici gruplarının yer aldığı, tarımı ihraç eden olmaktan çıkıp ithal eder duruma gelen bir ülke haline gelindiğini vurgulayan Yazgan, üreticilerin de ihracatçıların kan ağladığını aktardı.
Mandalinanın dalında 1 lira olduğuna dikkati çeken Yazgan, "İşçiliği 5 lira, paketleme 10 lira ve pazar geliyor 40-50 liraya yiyoruz. Tarım olarak bittik. Tarımda vazgeçmiş üreticiler var. Bu üreticilerin tarıma kazandırılması gerekiyor. Aksi halde ekonomik anlamda çökmüş bir ülkede tarımsal üretim olmazsa açlığa mahkum hale geleceğiz." dedi.
Bursa'nın çok özel bir il olduğunu vurgulayan Yazgan, şöyle devam etti:
"Sadece üretmekle kalmıyor sanayisiyle bir araya getiriyor. Domates üretiliyor salça yapılıyor. Zeytin derseniz Gemlik ile özdeşleşti. Şeftali denilince Bursa akla geliyor. Bursa siyah incirde rakipsiz. Bu kentte dahi üreticimiz küsme noktasına geldi. Karacabey'de tonlarca karpuzu, domatesi tarlada bırakan üreticilerimiz var. Bu böyle mi gidecek, hayır. Bunu beraber değiştireceğiz. Hem üretici hem ihracatçı hem öğretim üyesi olarak bu yazgının değişitilmesi gerektiğini söylüyorum. 63 yaşındayım ben küskün değilim. Bir birey olarak bu kadar kötü tarım ilk kez görüyorum. Bundan kurtuluşun yolu üretmek çalışmak küsmemekten geçiyor."
- Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Fevzi Çakmak'ın konuşması
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Fevzi Çakmak ise ulusal yönetimin yapamadığını yerel yönetimlerin yapmaya çalıştığını belirterek, şunları söyledi:
"Tarım kanunu var buna göre çiftçiye destek, verilmesi gereken miktarın çok altında geliyor. Yerel yönetimler bir şeyler üretmeye çalışıyor. Her yöremizin ayrı ürünü var. Armudundan şeftalisine domatesinden enginarına kadar birçok ürünümüz var. Ülke tarımı yüzde 12 geriledi. Tarım bitiyor can çekişiyor kimse farkında değil ya da farkında ama umrunda değli. İthalatın çözüm olmadığını pandemide Ukrayna'dan gelen gemileri beklerken gördük. Çiftçimizi kaybetmemek zorundayız. Çiftçimizi kırsalda tutmak orada yaşam koşullarını iyileştirmek zorundayız."
Bozbey ile katılımcılar, konuşmaların ardından zeytin kırma ve zeytinyağı sabunu yapma atölyesi ile kooperatiflerin stantlarını gezdi, bilgi aldı.

Yorumlar
Kalan Karakter: