CHP Niğde Milletvekili ve Zirai Don Araştırma Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, sadece Niğde'de elma rekoltesinde 500 bin ton kayıp öngördüklerini söyledi.
Yaptığı saha ziyaretlerinde üreticilerin yaşadığı mağduriyeti yerinde gözlemleyen Gürer, zirai don olayının sadece ürün kaybına neden olmakla kalmadığını, aynı zamanda tarımsal üretimin geleceğini de tehdit eden ciddi bir sorun haline geldiğini söyledi.
Tarım işçisinden esnafa, ihracattan raftaki fiyata kadar olumsuz yansımasının ağır olacağını dile getiren Gürer, "Don ile ilgili oluşturulan komisyon, doğru ve gerekli bir adım oldu. Tüm partilerin katılımıyla sorunu kapsamlı bir şekilde irdeleyeceğiz. Can kaybı olmayan şiddetli deprem gibi bir felaket yaşandı. Bahçe bitkilerinde çok büyük zarar var. Çok kesimi doğrudan etkileyen bir felaket." dedi.
Bahçe bitkileri, özellikle sert çekirdekli meyvelerle elma, üzüm, fındık gibi ürünlerde ciddi zararlar bulunduğuna dikkati çeken Gürer, şunları kaydetti:
"İhracatımızdan esnafa kadar her kesimi çiftçi kadar etkiledi ve etkileyecek. Tüketiciye de ciddi yansıması olacak. Görülen kadar görülmeyen zarar da oluştu. Örneğin erken ekim yapılan lahana tarlasını incelediğimde, 60 bin fidenin dondan tamamen zarar gördüğünü ve erken ekim şeker pancarı ile arpanın da büyük ölçüde zarar gördüğünü tespit ettik. Bahçe ürünleri gibi tarla bitkilerinde de zarar var. Hasar tespiti, bahçede olduğu gibi tarlada da yapılarak tüm zararlar karşılanmalıdır. Çiftçilerimiz büyük bir çaresizlik içinde. Don olayından sonra fidelerin sökülüp yeniden ekime geçilmesi, çiftçiye iki kat masraf yüklemekte. Gübre ve işçilik başta olmak üzere tüm maliyetler katlanırken, dondan sonra ekim yapanlar daha avantajlı durumda olacaklar."
TARSİM ile ilgili çok şikayet olduğunu belirten Gürer, "Çiftçinin zararı sadeleştirilip derhal karşılanmalı. Şartlar ağır, destek yetersiz. Bu yüzden sigorta yaptıranların oranı oldukça düşük. TARSİM sigorta primlerinin yüksek olması, üreticilerimizi sigortadan uzaklaştırıyor. Ziyaret ettiğim tarlalardan birinde, 250 dönümlük arazinin yalnızca 30 dönümünün sigortalı olduğunu öğrendim. 600 dekar elma bahçesi dahi sigortalanmamış. Felaket ile güç durumdalar. Sigortası olmayan üreticilerimiz, zararın tamamını kendi omuzlarında taşımak zorunda kalmamalıdır. Cumhurbaşkanı kararı ile bu süreç, tüm mağdurların sorunlarını çözecek boyuta ulaşmalıdır" ifadesini kullandı.
Gürer, zirai don felaketinden en fazla etkilenen ürünlerden birinin de elma olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye genelinde 99 milyon elma ağacının 18 milyonu henüz ürün vermeyen genç ağaçlardan oluşuyor. Ancak ürün veren ağaçların yoğun olduğu Niğde, Karaman, Konya, Isparta ve Antalya gibi illerde don felaketi, üretimi neredeyse yarıya düşürdü. Geçtiğimiz yıl 614 bin ton olan Niğde elma üretiminde bu yıl 500 bin ton kayıp yaşanacağını öngörüyoruz. Elma üreticileri de '20 yıldır bu bahçede üretim yapıyoruz, ancak böyle bir afetle ilk kez karşılaşıyoruz. Her yıl 4 bin ton elma aldığımız bahçeden bu yıl 100 ton bile alamayacağız' diyerek yaşadıkları mağduriyeti dile getirdiler."
Bu durumun ihracatı da ciddi şekilde etkileyeceğini aktaran Gürer, "Türkiye genelinde üretilen 4 milyon 602 bin ton elmanın 1,5 milyon tonu ihraç ediliyordu. Ancak bu yıl Hindistan gibi önemli pazarlarda bile üretim düşüklüğü nedeniyle pazarı kaybetme riski var. Don, dış satımı da olumsuz etkileyecek” dedi.
Gürer, yaşanan zirai don felaketinin, 65 ilde tarımsal üretimi ve çiftçilerin yaşamını derinden etkilediğini dile getirerek, "Bu noktada çiftçilerimize destek olunması şart. Borçların faizsiz şekilde ertelenmesi, TARSİM sigorta primlerinin düşürülerek sigortalılık oranının artırılması ve çiftçilerimize doğrudan destek sağlanması gerekiyor" diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: