CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, AK Parti’nin TBMM’ye sunduğu ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda görüşülecek zeytinlikler başta olmak üzere tarım arazileri, orman alanları ve meralar üzerinde madencilik faaliyetlerine sınırsız yetki tanıyacak yasa teklifine tepki gösterdi.
Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, "AKP’nin holding bakanları yetmedi, şimdi de holding vekilleri devreye girdi, binlerce zeytin üreticisini, köylüyü yerinden edecek ve doğal varlıkları, meraları, tarım alanlarını yağmalayacak yeni bir yasa teklifini Meclis’e getirdi." ifadesini kullandı.
Teklif ile zeytinliklerin üstüne maden sahası kurulabileceğini vurgulayan Sarıbal, şöyle konuştu:
"Kamulaştırma adı altında halkın malı şirketlere aktarılabilecek. Madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alana denk gelmesi durumunda zeytin ağaçları, başka bir alana taşınacak. ÇED süreçlerini 'hızlandırma' bahanesiyle çevre koruma yükümlülüklerini tamamen yok sayan, acele gasp olarak tanımlayabileceğimiz bir anlayış dayatılıyor. Tarım arazileri, ormanlar, meralar bir kalemde maden sahası ilan edilebilecek. Halk bölgeden çıkarılıp başka yerde kiracıya dönüştürülecek. Maden şirketi ruhsat için devlete başvurduğunda 4 ay içinde yanıt verilmezse ruhsat onaylanmış sayılacak. Ve bütün bunlar ‘kamu yararı’ yalanıyla yapılacak. Yararı olan varsa o da maden baronları, rant ağaları, ihale avcılarıdır. Teklifin yasalaşması durumunda madencilik faaliyetlerine yönelik ruhsatlandırma süreçleri değiştirilecek."
- "DANIŞTAY YÖNETMELİĞİ DURDURDU, ŞİMDİ TORBA YASA İLE GELİYORLAR"
Sarıbal, 1939’da kabul edilen Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması
Hakkında Kanunu’nun, iktidar tarafından yıllardır delik deşik edilmeye çalışıldığını
savunarak, "1 Mart 2022’de çıkarılan maden yönetmeliğiyle zeytinliklerin madenciliğe açılması Danıştay kararıyla iptal edildi. Ancak şimdi, aynı niyet yeniden Meclis’e taşındı ve bu kez yasa değişikliği yoluyla geçirmeye çalışılıyor" dedi.
Türkiye’nin 205 milyona yakın zeytin ağacıyla önemli bir üretici olduğunu belirten Sarıbal,
“Bu ağaçların ürettiği zeytin ve zeytinyağının değeri binlerce yıla yayılır. Bir yanda köylünün
bin yıllık emeği, diğer yanda birkaç patronun 5-10 yıllık karı. Bunu savunmak akıl değil,
alenen ihanettir. Bugün halk, litresini 300-500 liraya zor alıyor zeytinyağını. Bu yasa geçerse,
yarın o zeytinyağını da yurt dışından ithal edeceğiz. Bir gecede köylünün varına yoğuna el
koyacaklar. Toprağından çıkarıp kiracı yapacaklar. Türkiye’ye ithal gelecek bırakacaklar" diye konuştu.
Sarıbal, "Zeytinliğe, ormana, tarlaya, meraya sahip çıkmak istiyorsak bu talan düzenine karşı topyekûn direnmeliyiz. ‘Zeytinime dokunma’ demek yetmez. Bu yasa, binlerce üreticinin toprağını, halkın yaşam alanlarını, geçimini, geleceğini gasp etme yasasıdır." ifadesini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: