Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, alım fiyatlarının amacının, sadece çiftçiye zarar ettirmemek olmaması gerektiğini bildirdi.
Altıntaş, yaptığı açıklamada, çiftçiye sahip çıkmanın geleceğe sahip çıkmak anlamına geldiğini belirtti.
Winston Churchill'in, 1936 yılında Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada, "Bir damla petrol, bir damla kandan daha değerlidir." dediğini anımsatan Altıntaş, "Bu söz, emperyal çağın ekonomi-politik önceliklerini çarpıcı şekilde özetliyordu." ifadesini kullandı.
Altıntaş, 21. yüzyılda, iklim krizinin gölgesinde, artan gıda güvensizliği ve kuraklık tehditleri altında, o sözün yeniden yazılması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bir damla su, bir damla süt, bir başak buğday bir damla petrolden daha değerlidir. Bugün Toprak Mahsulleri Ofisinin açıkladığı buğday için ton başına 13 bin 500 lira, arpa için 11 bin lira olan alım fiyatları, ne üretim maliyetlerini gerçek anlamda karşılamakta ne de çiftçiye geleceğe dair umut vermektedir. Üstelik TMO alım sürecinde, kalite sınıflandırmaları, rutubet oranı ve analiz farkları gibi gerekçelerle, çiftçinin eline geçen reel fiyatların açıklanan taban fiyatın dahi altında kaldığı daha önceki yıllardan bilinen acı bir gerçektir. Dolayısıyla bugün duyurulan fiyatlar, sahada karşılığı olmayan bir tablo çizmektedir."
- "BİR TON BUĞDAY BİR DAMLA UMUT ETMİYOR"
Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS)' kayıtlı olmayan üreticilerin TMO’ya ürün satamadığı için tamamen özel sektörün insafına bırakıldığını vurgulayan Altıntaş, şunları kaydetti:
"Bu da üreticiler arasında büyük bir eşitsizlik doğurmakta, kayıt dışı üretimi artırmakta, köylüyü yalnızlaştırmaktadır. Ve her yıl tekrar eden bir başka problem: İthalat politikaları. Buğdayda halen devam eden ithalat, içerideki ürünün değerini düşürmekte, fiyatları baskılamakta ve çiftçinin ürününü elinde kalmasına neden olmaktadır. Bu politikanın kazananı çiftçi değil, ithalat lobileridir. Bir ton buğday, bir damla umut etmiyor. Bugün dünya piyasalarında ham petrolün varili yaklaşık 70 dolar civarındayken, bir ton buğdayın karşılığı 400-450 dolar seviyesindedir. Türkiye'de üretici, aylar süren emeğinin karşılığını halen hak ettiği gibi alamamakta, yalnızca mazot ve gübre gibi maliyetlerini çıkartabilmektedir."
Bu durumun, sadece kırsaldaki yoksulluğu derinleştirmekle kalmayacağını aynı zamanda üretimden çekilmenin ve tarımsal çöküşün de temel nedeni olacağını belirten Altıntaş, "Alım fiyatlarının amacı, sadece çiftçiye zarar ettirmemek olmamalıdır. Esas amaç, çiftçiye sürdürülebilir üretim için cesaret vermek, kırsalda yaşamı teşvik etmek ve gıda egemenliğini güvence altına almaktır. Ancak bugün açıklanan fiyatlar bu hedeflerin hiçbirine hizmet etmemektedir." ifadesini kullandı.
Tarımın stratejik bir sektör olduğuna dikkati çeken Altıntaş, bu nedenle sadece piyasa dengeleriyle değil, toplumsal gelecek, kırsal yaşam ve ulusal güvenlik göz önünde bulundurularak yönetilmesinin önemine işaret etti.
Altıntaş, çiftçinin alın teri karşılık bulmadan, güçlü bir ülke inşa edilemeyeceğini belirtti.
Yorumlar
Kalan Karakter: