CHP Bursa Milletvekili, Tarım, Orman Ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Orhan Sarıbal, Mısır ve Özbekistan’dan yapılan yaklaşık 8 bin tonluk ithalatın, Çukurova Bölgesi’nde maliyeti 15 lira olan soğanın tarlada 6-7 liraya düşmesine neden olduğunu söyledi.
Sarıbal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, kuru soğanın planlı üretim kapsamına alındığını anımsatarak, buna rağmen üretim-tüketim dengesinin sağlanamadığını vurguladı.
Üreticilerin halen pazarlama zorlukları yaşadığını belirten Sarıbal, üretim kararlarının bir önceki yılın fiyatlarına göre alındığını, bu nedenle yıllar arasında büyük dalgalanmalar yaşandığını aktardı.
Kuru soğandaki üretici ve market fiyatları arasındaki uçuruma dikkati çeken Sarıbal,
tarlada çuvallanmış halde 6-8 liraya satılan soğanın market raflarında 25 liraya kadar
yükseldiğini anlattı.
Kuru soğan halde 16 liraya, pazarda 23 liraya, markette ise 25 liraya satılırken; üretici ve market fiyatları arasındaki farkın yüzde 220’yi bulduğunu belirten Sarıbal, "Üretici zarar ediyor, vatandaş ise soğan alamıyor" dedi.
Yüksek enflasyonun emekçilerin cebini boşaltırken, sermayeye kaynak aktardığını ifade eden Sarıbal, "Türkiye’de yıllardır bir kaynak transferi yaşanıyor: Yoksuldan zengine, emekçiden saraylıya… Bu sistem halkı kuru simide, bir bardak çaya muhtaç bırakıyor" diye konuştu.
Kuru soğan üretiminin 2024’te 2 milyon 632 bin ton olarak gerçekleştiğini aktaran Sarıbal, şunları söyledi:
"Ankara, yaklaşık 990 bin tonla üretimde ilk sırada yer aldı. Türkiye kuru soğan üretiminin yüzde 31’ini karşılayan Ankara’yı Amasya ve Çorum izledi. Kuru soğan üretiminin yarısını Ankara ve Amasya karşıladı. Ankara ve Amasya'da kışlık soğan üretimi yapılırken, Adana ve Hatay illerinde ise daha çok yazlık soğan üretiliyor. Yazlık turfanda soğanlar kurutma yapılmadan pazara sunuluyor. 2024’te ihracat yüzde 27 azalarak sadece 95 bin ton olarak gerçekleşti. 2025’in ilk üç ayında ise ihracat yok denecek kadar az, sadece 2 bin ton. Bu düşüşün temel nedenlerinden biri Mısır’ın Avrupa pazarına yaptığı ucuz ihracat ve Türkiye’ye yapılan ithalat."
Mısır ve Özbekistan’dan yapılan yaklaşık 8 bin tonluk ithalatın, Çukurova Bölgesi’nde maliyeti 15 lira olan soğanın tarlada 6-7 liraya düşmesine neden olduğunu vurgulayan Sarıbal, üreticilerin pazarlık güçlerinin zayıf olduğunu ve ürünleri üzerinde söz sahibi olamadıklarını belirtti.
Sarıbal, 2010'dan bu yana 10,3 milyon baş canlı hayvan ve 419 bin ton kırmızı et ithal edilerek 12 milyar dolar ödendiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Üreticiye bir darbe de mısırdan geldi. Çiftçi, hasat hazırlığındayken, Erdoğan’ın imzasıyla 1 milyon ton mısır sıfır gümrükle ithal edilecek. Çiftçi ekerken yalnızdı, sulamada yalnızdı,
mazotta ve gübrede yalnızdı. Şimdi de karşısına ithalatla çıkarılan bu karar, üreticiyi doğrudan hedef alıyor. Bu adım, üreticiyi tarımdan koparmaya, ithalat lobisinin çıkarlarını öncelemeye yönelik bilinçli bir tercih. İthalata bağımlı hale getirilen tarım sektörünün bankacılık sektörüne olan borcu da her geçen gün büyüyor. Mart 2025 itibarıyla tarım sektörünün bankalara olan borcu 34,2 milyar lira artarak 970,1 milyar liraya ulaştı. Çiftçi, bir yandan artan maliyetlerle, diğer yandan don ve kuraklığın yarattığı kayıplarla boğuşuyor. Önümüzdeki bir yıl için umut yerine borç ve belirsizlik var."
Yorumlar
Kalan Karakter: