BURSA - Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Müslüm Doğru, süte karşılık yem alımının ancak üreticinin gönüllü olması durumunda mümkün olabileceğini vurgulayarak, "Parite 1,3’ün altına düşemez yani üreticinin sattığı 1 litre çiğ süt ile 1,3 kilogram yem alabilmesi gerekmektedir" ifadesini kullandı.
Doğru, yaptığı açıklamada, Türkiye süt sektöründe uzun süredir tartışılan, süt alımı yapan firmaların kendi ürettirdikleri yemleri üreticinin almasını şart koştukları ve bu bedeli borçları olan süt bedellerinden düştükleri "süt karşılığı yem" uygulamasının, Rekabet Kurulunun başlattığı soruşturma ile durdurulduğunu belirtti.
Kurulun, 39 firma hakkında açtığı soruşturmada geçici tedbir kararları alarak hem üreticilerin haklarını hem de piyasada adil rekabeti korumaya yönelik kritik bir adım attığını vurgulayan Doğru, Rekabet Kurulunca alınan tebdirleri şöyle sıraladı:
1. Üreticiler gönüllülük esasına göre yem alıp almama hakkına sahiptir.
2. Üreticilere miktar ve/veya marka zorlaması yapılması yasaklanmıştır.
3. Çiğ Süt Üretim Tip Sözleşmelerinin hükümlerine uyulması zorunlu kılınmıştır.
4. Süt karşılığı yem satışına dair faturaların düzenli raporlanması istenmiştir.
5. Üreticilerin doğrudan bilgilendirilmesi ve bu sürecin Rekabet Kurumuna tevsiki şart koşulmuştur.
Bu adımlar, yalnızca üreticilerin mağduriyetini önlemekle kalmayacak, aynı zamanda
piyasada etik davranan sanayicilerin de haksız rekabet baskısından korunmasına katkı
sağlayacaktır."
Soruşturma açılmasının, ilgili firmaların suçlu olduğu anlamına gelmediğine dikkati çeken Doğru, sürecin devam ettiğini ancak alınan tedbirlerin üreticiler tarafından memnuniyetle karşılandığını bildirdi.
Doğru, bugüne kadar sözleşmelere eksiksiz uyan sanayicilerin, kooperatifler ve birliklerin de adil rekabetin tesisinden fayda göreceğine dikkati çekerek, şöyle devam etti.
"Türkiye’de çiğ süt piyasasında üretici ile alıcı arasındaki ilişki uzun yıllar sözlü veya dağınık sözleşmeler üzerinden yürütülüyordu. Bu durum; fiyat dalgalanmaları, ödeme sorunları, yem dayatması gibi uygulamalar nedeniyle üreticilerin mağduriyetine yol açtı. Türkiye’de çiğ süt piyasasını düzenlemek için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Çiğ Süt Üretim Tip Sözleşmesi, üretici ile alıcı arasındaki ilişkileri standart bir çerçeveye oturtuyor.
Sözleşme, üreticiyi korumak, fiyat ve ödeme güvenliği sağlamak, yem dayatmasını
önlemek ve adil rekabeti tesis etmek amacıyla yürürlüğe girdi. Türkiye genelinde tüm
üreticiler, birlikler, kooperatifler ve sanayiciler için geçerli olan sözleşme, ilk kez 2023/8 sayılı
Tebliğ ile uygulamaya konuldu, 2024–2026 destek kararlarıyla da güncellendi."
- SÜTE KARŞILIK YEM ALIMINDA PARİTE VURGUSU
Tarafların imzalamasıyla yürürlüğe giren tip sözleşmenin, fiyat, ödeme vadeleri, prim uygulamaları, yem paritesi ve uyuşmazlık çözüm yollarını ayrıntılı şekilde belirlediğini belirten Doğru, "Düzenleme ve denetim yetkisi Tarım ve Orman Bakanlığında bulunurken, uygulamanın tarafları üreticiler, örgütler ve sanayicilerden oluşuyor." ifadesini kullandı.
Bu tip sözleşmeye göre, Ulusal Süt Konseyinin açıkladığı çiğ süt fiyatıne, soğutma, nakliye ve hizmet bedellerinin ayrıca eklenmesi gerektiğini aktaran Doğru, şöyle devam etti:
"Ödeme vadeleri düzenlenmiştir ve üreticiye her fatura kesim tarihinden en geç 45 gün içinde ve eksiksiz ödeme yapılmak zorundadır. Prim ve yan ödemelerin adil şekilde verilmeli ve üreticinin teslim ettiği çiğ süt, Ulusal Süt Konseyinin açıkladığı yüzde 3,6 yağ ve yüzde 3,2 protein değerlerinden değişim gösterdiğinde eksi veya artı her dizyem için 0,27 kuruş/lt rakamından farklı olmamalıdır. Yem dayatması mümkün değildir; süte karşılık yem alımı ancak üretici gönüllü olursa mümkündür ve parite 1,3’ün altına düşemez yani üreticinin sattığı 1 litre çiğ süt ile 1,3 kilogram yem alabilmesi gerekmektedir. Uyuşmazlıklar, TOBB Tarım Tahkim Kurulu yoluyla bağlayıcı şekilde çözülecektir."
TÜSEDAD olarak, süreç boyunca ifadelerine başvurulan sektörün diğer paydaşları gibi hem
yazılı hem de sözlü olarak tüm bilgileri Rekabet Kurumu ile paylaştıklarını belirten Doğru, şunları kaydetti:
"Bundan sonraki aşamada da üreticilerimizin haklarını savunmaya, sözleşmeli üretimi korumaya ve sektörümüzde adil rekabetin tesisi için çalışmaya devam edeceğiz. Ayrıca, beslenme ve sağlığımız için vazgeçilmez ürünlerin başında olan süt ve süt ürünlerinin ülkemizde üretimini ve yarattığı yüksek katma değeri sürdürmek ve bu konularda kamuoyunu bilgilendirme görevimizi yerine getirmek için de çalışmalarımız sürmektedir. Hem tip sözleşmelerin yapılarak üretimin yapılması hem de üreticilerimizin doğru bilgiye erişimini sağlamak üzere, Bilim Danışma Kurulu gibi organları da devreye sokarak kapsama ve etki alanımızı geliştirmek üzere tüm paydaşları iş birliğine davet ediyoruz."
Yorumlar
Kalan Karakter: