BURSA - CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, ormanların, meraların, zeytinliklerin, doğal varlıkların uluslararası enerji tekellerine ve sermayeye peşkeş çekileceğini savunarak, "Biz bu maskeli yağmanın karşısındayız" dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda zeytinliklerin, meraların ve tarım alanlarının madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören torba yasanın 9'unucu maddesi üzerine konuşan Sarıbal, söz konusu düzenlemeyi “sömürgeciliğin yeni tipi” olarak nitelendirdi.
Sarıbal, şunları söyledi:
"Saray’daki ‘Çok sert konuşuyorsun diyorlar. Ne yapayım? Ülkeme ihanet eden hainlere şiir mi yazayım?’ diyordu. E şimdi biz ne yapalım? Ülkenin dağını, taşını, deresini, ormanını emperyalist maden kartellerine peşkeş çekenlere serenat mı yapalım? Bu topraklara ihanet içindesiniz, sessiz kalan sizden beter olsun! Unutmayın. Toprağın hafızası güçlüdür. Unutur
sanırsınız, toprağa düştüğünüz gün hatırlatır."
Doğal kaynakların tarih boyunca sömürgeciliğin aracı haline getirildiğini hatırlatan Sarıbal, bugün benzer politikaların “sürdürülebilirlik, yeşil enerji, stratejik maden” gibi makyajlı kavramlarla sürdürüldüğünü anlattı.
Ormanların, meraların, zeytinliklerin, doğal varlıkların uluslararası enerji tekellerine ve sermayeye peşkeş çekileceğini savunan Sarıbal, şöyle konuştu:
"Kazdağları’nda Çanakkale, Bergama’da İzmir, Cerrattepe’de Artvin kalkındı mı? Kalkınma adıyla ormanlar yok edildi, halk yerinden edildi. Gana’dan Kongo’ya altın, elmas uğruna köyler boşaltıldı. Bugün Kongo’da çocuklar batarya için kobalt çıkarıyor. Batı’ya enerji, Kongo’ya çocuk işçi düşüyor. Şimdi aynı düzen Türkiye’ye dayatılıyor. Tüm kurumların yetkisini alıp tek bir kişiye vermek ne demek? Anayasa’nın 56. maddesi, her yurttaş temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahiptir diyor. Sizin umurunuzda değil, umurunuzda olan size dayatılan ülkenin doğal kaynaklarını teslim etme anlayışıdır. Bu ülkeye kötülüğün
bedelini mutlaka göreceksiniz. O yüzden sandığa gitmek istemiyorsunuz."
Sarıbal, yasaya göre ÇED süreçlerinin aşılacağını, üretim yapılmasa da ormanların yok edileceğini, köylülerin topraklarından edileceğini belirterek, "Bir ağaca kazma vurursanız yalnızca doğayı değil, insanın geleceğini de öldürürsünüz. Bu düzenleme, kapitalizmin topyekun yaşamımıza, geleceğimize karşı yürüttüğü yeni tip sömürgeciliğin bir parçasıdır. En büyük vatan hainliğidir. Biz bu sömürgeciliğe, bu yağmaya, bu sahte enerji propagandasına karşıyız. Bu yasa kalkınma değil, talandır. Biz bu maskeli yağmanın karşısındayız." diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: