CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin gıda enflasyonunda OECD ülkeleri arasında zirveye yerleştiğini ve dünya genelinde ise 5'inci sırada olduğunu belirtti.
Gürer, yaptığı açıklamada, tarım sektöründe istihdam kaybının hızla arttığını vurgulayarak, çiftçilerin borçlarının son 20 yılda 187 kat artarak ciddi bir ekonomik kriz yarattığını bildirdi.
Gıda fiyatlarındaki artışın, halkın gelir düzeyine göre dilediği ve ihtiyaç duyduğu ürünleri tüketmesine engel olduğunu ifade eden Gürer, mevcut tarım politikalarının üretici ve tüketici üzerinde yıkıcı etkiler yarattığını söyledi.
Gürer, Türkiye’nin gıda enflasyonunun Şubat 2025 itibarıyla yüzde 35,1’e yükseldiğini belirterek, şöyle konuştu:
"OECD ülkelerinde gıda enflasyonu ortalama yüzde 4,4. Biz, bu oranı yaklaşık sekiz kat aşarak gıda enflasyonunda OECD ülkeleri arasında birinci, dünya çapında ise en kötü durumda olan ülkelerden biriyiz. Arjantin, İran, Malavi ve Haiti gibi ülkelerin ardından 5'inci sıradayız. OECD ülkeleri arasında ülkemizden başka çift haneli gıda enflasyonu olan ülke bulunmamaktadır. Böyle bir durum, halkımızın geçim şartlarını daha da zorlaştırıyor. OECD’de şubat itibarıyla gıda enflasyonu ortalaması yıllık yüzde 4,4. Bu oran Türkiye’nin Mart ayındaki yüzde 4,94 seviyesindeki mart ayı gıda enflasyonunun dahi altında."
Tarım sektöründeki istihdamın hızla azaldığını vurgulayan Gürer, "2002 yılında tarım sektöründe çalışanların oranı yüzde 35’ti, 2024 yılı itibarıyla bu oran yüzde 14,8’e düştü. Tarımda istihdam kaybı, çiftçi sayısında azalmaya, köylerin boşalmasına ve kırsalda büyük bir nüfus kaybına yol açtı." dedi.
Gürer, Türkiye’de çiftçilerin borçlarının yıllar içinde katlanarak arttığını belirterek, "2005 yılında çiftçilerin toplam borcu 5 milyar lira civarındayken, 2025 yılında bu borç 935 milyar liraya çıktı. Yani, çiftçilerimizin borcu 187 kat artmış. Bu borçlar, tarım sektörünün sürdürülebilirliğini sorunlu kılıyor ve çiftçilerimizi finansal açıdan zor bir noktaya getiriyor." ifadesini kullandı.
Tarım politikalarında gerçekçi bir planlama yapılmasının önemine işaret eden Gürer, şunları kaydetti:
"Bu konuda gerekli değişiklikler hayata geçirilmezse, gıda güvenliğimiz ciddi bir tehdit altına girebilir. Tarımsal üretimde arz açığı yaşanan ürünlerin üretimi desteklenmeli, sulama suyu temini, arazi toplulaştırma, taban fiyat belirleme ve ürün alım garantisi gibi uygulamalar yeniden yapılandırılmalıdır. Ayrıca, daha etkin bir kooperatifçilik modeli geliştirilerek, ithalatçı anlayış yerine yerli üretimi önceliklendiren planlı tarım politikalarına geçiş sağlanmalıdır. Bu adımlar atılmadığı takdirde, tarım sektöründeki sorunların toplum üzerindeki etkileri giderek daha ağır hissedilecektir."
Yorumlar
Kalan Karakter: